Anonim Şirketin Avantajları ve Dezavantajları

Anonim şirketin avantajları ve dezavantajları

    Anonim Şirketin Limited Şirkete Göre Avantajları ve Dezavantajları

    Anonim Şirketin Avantajları ve Dezavantajları – her ikisi de sermaye şirketi olan anonim ve limitedlerin temel benzerlikleri ve farkları aşağıdaki gibidir.

    Avantajları 

    Ortak Sayısının Sınırlandırılmaması ve Halka Açılmaya Uygun Olması

    Mülga 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu, A.Ş. kuruluşu ve faaliyeti için en az beş kurucunun veya pay sahibinin bulunmasını şart koşmuştur. Limited şirket ise en az iki ortak şartı aranmıştır.

    6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (TTK) ise kurucu ve ortak sayısı hususunda herhangi bir asgari sayı öngörmemektedir. Dolayısıyla, ister anonim ister limited olsun, tek kişi tarafından şirket kurulabilmekte ve yine faaliyetlerine tek kişilik şirket olarak devam edebilmektedir. Böylece, her iki şirket türü de asgarî ortak sayısı bakımından aynı esaslara tabidir.

    Ancak, limited şirketin ortak sayısı en fazla elli kişi olabilir. Anonim şirketin ortak sayısı konusunda ise herhangi bir üst sınır öngörülmemiştir. Yani, anonim şirketin pay sahibi sayısı herhangi bir sınırlamaya tabi değildir.

    Anonim şirket paylarının, kuruluşta veya sonradan halka arz edilmesi mümkündür. Limited şirketin ortak sayısına dair sınırlama bulunduğundan dolayı, limited şirketlerin halka açılması ise mümkün değildir.

    Tercihli Sermaye Sistemi 

    Halka açık olmayan anonim şirketler, esas sermaye sistemini seçebilecekleri gibi Ticaret Bakanlığı’ndan izin alarak kayıtlı sermaye sistemine de geçebilirler. Limited şirketler için ise sadece esas sermaye sistemi benimsenmiştir. Bu nedenle, limited şirketler kayıtlı sermaye sistemine geçemezler.

    Esas sermaye sistemini kabul eden anonim şirketlerin kuruluştaki esas sermayelerinin 250.000 TL’den, kayıtlı sermaye sistemini kabul eden ancak halka açık olmayan anonim şirketlerin başlangıç sermayesinin de 500.000 TL’den az olmaması gerekir.

    2.3. Pay ve Pay Senedi Devrinin Kolaylığı

    Anonim şirkete ait hamiline yazılı pay senetleri, teslim -zilyetliğin geçirilmesi- ve Merkezi Kayıt Kuruluşu (MKK) bildirimi ile devredilir. Nama yazılı pay senetleri ise ciro ve teslim (zilyetliğinin devralana geçirilmesi) ile yapılabilir. Anonim şirkette senede bağlanmamış çıplak paylarının devri ise biçime bağlı değildir. Uygulamada çıplak payların devri genel hükümlere göre yapılmakta, pay sahibi ile payları satın almak isteyen üçüncü kişi yahut diğer pay sahipleri arasında yazılı bir pay devri sözleşmesi imzalanmaktadır.

    Limited şirket esas sermaye payının devrinin ve devir borcunu doğuran işlemlerin ise yazılı şekilde yapılması ve tarafların imzalarının noterce onanması şarttır. Şirket sözleşmesinde aksi öngörülmemişse, esas sermaye payının devri için, ortaklar genel kurulunun onayı da şarttır. Devir bu onayla geçerli olur.

    Bu bağlamda, limited şirketin aksine, anonim şirkette pay ve pay senetlerinin devri için, noter huzurunda devir sözleşmesi imzalama, devrin genel kurulun onayından geçmesi veya ticaret siciline bildirilmesi gibi yükümlükler bulunmamaktadır.

    2.4. Pay Senedi Devirlerinin Vergi İstisnalarından Yararlanması 

    Pay devrinden doğan değer artış kazancının vergilendirilmesi noktasında anonim ile limited şirket arasında önemli farklılıklar bulunmaktadır.

    Gerçek kişi olan anonim şirket ortağının senede bağlanmamış olan paylarını devrederek elde ettiği kazançlar değer artış kazancı kapsamında vergiye tabi tutulacak iken, aynı paylar için pay senedi çıkarılmış ve bu senetlerin en az iki yıl süreyle elde tutulmuş olması halinde, senede bağlı bu payların devrinden elde edilen kazançlar gelir vergisine tabi olmayacaktır. Ancak, limited şirkette pay senedi çıkarılmış olsa dahi bu senedin devri kabul görmemekte, dolayısıyla anonim şirketin gerçek kişi pay sahiplerine tanınan vergisel avantajdan limited şirketin gerçek kişi ortakları faydalanamamaktadır.

    Ayrıca, 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 17’nci maddesinin (4-g) hükmü uyarınca pay senedi (hisse senedi) teslimleri KDV’den müstesnadır. Aynı maddenin (4-r) hükmü uyarınca ise, kurumların aktifinde veya belediyeler ile il özel idarelerinin mülkiyetinde, en az iki tam yıl süreyle bulunan iştirak hisseleri ile taşınmazların satışı suretiyle gerçekleşen devir ve teslimler ile bankalara borçlu olanların ve kefillerinin borçlarına karşılık taşınmaz ve iştirak hisselerinin (müzayede mahallerinde yapılan satışlar dahil) bankalara devir ve teslimler KDV’den istisna edilmiştir. Bu nedenle, kurumların aktifinde iştirak hisseleri olarak yer alan anonim şirket payları için pay senedi çıkarılmışsa, bunlar aktife alındıktan sonra ne zaman devredilirse devredilsin –örneğin; bir gün sonra devredilse dahi- KDV’den müstesna tutulurken, çıkarmış olduğu pay senetleri devre konu olmadığından, limited şirket ortakları anılan istisnadan da yararlanamamaktadır.

    2.5. Şirket Ortaklarının Ödenmeyen Kamu Borçlarından  Sorumlu Olmaması

    Tüzel kişi mükelleflerin kamu alacaklarından kaynaklanan yükümlülüklerinin yerine getirilmesinden, kanuni temsilcileri sorumlu tutulmuştur. Anonim şirketlerde kanuni temsilciler yönetim kurulu başkan ve üyeleri iken, limited şirketlerde şirketin müdürü veya müdürleridir. Ancak, limited şirketlerde kanuni temsilciler şirket müdürleri ise de, 6183 sayılı Kanun ile getirilen bir düzenleme ile kanuni temsilciye ilaveten ortaklar da kamu borcundan sorumlu tutulmuştur. Buna göre limited şirketin mal varlığından tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan kamu alacakları, ortaklardan, ortaklık payı oranında istenebilecektir.

    Anonim şirketlere yönelik olarak ise böyle bir özel düzenleme yapılmadığından, şirketten tahsil edilemeyen kamu borçlarından, şirketin yönetim kurulu üyelerinin tamamı, kanuni temsilci sıfatıyla ve müteselsilen sorumludur. Ancak, şirket esas sözleşmesine hüküm konularak şirketin kanuni temsil yetkisi, yönetim kurulu üyelerinden birine veya birkaçına verilip, diğer yönetim kurulu üyeleri sorumluluktan kurtulabilmektedir. Böyle bir durumda kamu alacaklarından da sadece anılan yönetim kurulu üyeleri, kanuni temsilci sıfatıyla müteselsilen sorumlu tutulacaklardır. Anonim şirketin yönetim kurulu üyesi olmayan pay sahiplerinin (ortaklarının) ise şirketten tahsil edilemeyen kamu alacaklarından dolayı sorumlulukları bulunmamaktadır.

    3. Anonim Şirketin Dezavantajları  

    3.1. Asgari Sermaye Tutarının Yüksek Olması

    Limited şirketin asgarî esas sermayesinin en az 50.000 TL olması gerekmektedir. Oysa, esas sermaye sistemini kabul eden anonim şirketlerin esas sermayelerinin 250.000 TL’den, kayıtlı sermaye sistemini kabul eden ancak halka açık olmayan anonim şirketlerin başlangıç sermayesinin de 500.000 TL’den az olmaması gerekmektedir.

    3.2. Kuruluşta ve Sermaye Artırımında Taahhüt Edilen Sermaye Payının ¼’ünü Ödeme Zorunluluğunun Olması

    Anonim şirketin kuruluşunda ve sermaye artırımında, eğer sermayenin tamamı yahut bir kısmı nakden taahhüt edilmiş ise, nakden taahhüt edilen payların itibarî değerlerinin en az % 25’inin tescilden önce, kalan % 75’inin de tescili izleyen 24 ay içinde ödenmesi zorunludur. Oysa, 15/2/2018 tarihinde kabul edilen 7099 sayılı Kanun ile nakden taahhüt edilen payların itibari değerlerinin en az yüzde yirmi beşinin tescilden önce ödenmesi şartı limited şirketler açısından uygulamadan kaldırılmıştır.

    Hal böyle olunca, anonim şirketin tercih edilmesi halinde asgari sermaye tutarının en az dörtte biri olan 12.500 TL’nin şirketin tescilinden önce ödenmesi gerekirken, limited şirketin kuruluşunda asgarî sermaye tutarının dörtte biri olan 12.500 TL’nin ödenmesi gerekmez; limited şirketin kuruluş sermayesi tescilden itibaren 2 yıl içerisinde rahatlıkla ödenebilir.

    3.3. Bazı Anonim Şirketlerin Kuruluş ve Sözleşme Değişikliği İçin İzin Aranması

    TTK, anonim şirketlerin kuruluş ve esas sözleşme değişikliklerinin herhangi bir makamın iznine bağlanamayacağını genel kural olarak benimsemekte, ancak faaliyet alanları itibariyle bazı anonim şirketlerin kuruluşları ile esas sözleşme değişikliklerinde Ticaret Bakanlığı’ndan izin alınması şartını getirmektedir. Bu amaçla, TTK’nın 333’üncü maddesinde “Gümrük ve Ticaret Bakanlığınca yayımlanacak tebliğle, faaliyet alanları belirlenip, ilân edilecek anonim şirketler Gümrük ve Ticaret Bakanlığının izni ile kurulur. Bu şirketlerin esas sözleşme değişiklikleri de aynı Bakanlığın iznine bağlıdır.” denilmiştir.

    Anonim ve Limited Şirketlerin Sermayelerini Yeni Asgari Tutarlara Yükseltmelerine ve Kuruluşu ve Esas Sözleşme Değişikliği İzne Tabi Anonim Şirketlerin Belirlenmesine ilişkin Tebliğ uyarınca anonim şirket statüsünde kurulan bankalar, finansal kiralama şirketleri, faktoring şirketleri, tüketici finansmanı ve kart hizmetleri şirketleri, varlık yönetim şirketleri, sigorta şirketleri, anonim şirket şeklinde kurulan holdingler, döviz büfesi işleten şirketler, umumi mağazacılıkla uğraşan şirketler, tarım ürünleri lisanslı depoculuk şirketleri, ürün ihtisas borsası şirketleri, bağımsız denetim şirketleri, gözetim şirketleri, teknoloji geliştirme bölgesi yönetici şirketleri, Sermaye Piyasası Kanunu’na tabi şirketler ile serbest bölge kurucusu ve işleticisi şirketlerin kuruluşları ve esas sözleşme değişiklikleri için Ticaret Bakanlığı’ndan izin alınması zorunludur. Limited şirketin kuruluşu ve sözleşme değişikliğinde ise Bakanlık izni aranmamaktadır.

    3.4. Genel Kurulun Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönergeyi Tescil ve İlan Ettirmek Zorunda Olması

    TTK, anonim şirket yönetim kurulunu, genel kurulun çalışma esas ve usullerine ilişkin kuralları içeren bir iç yönerge hazırlamakla yükümlü tutmuş; söz konusu Yönergenin ayrıca ticaret siciline tescil ve Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nde ilân ettirilmesini şart koşmuştur. Tescil ve ilan ise, şirkete ilave bir maliyet oluşturmaktadır. Şirketin iç işleyişine ilişkin bir düzenleme olmakla birlikte, Türk Ticaret Kanunu’nun bahsi geçen yönergenin ayrıca ticaret siciline tescil ve Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nde ilân ettirilmesini şart koşması, eleştiriye konu olsa da, hali hazırda yürürlükte olan bir yükümlülüktür.

    Limited şirketler ise Genel Kurulun Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönerge hazırlamak, tescil ve ilan ettirmekle yükümlü değillerdir.

    3.5. Genel Kurul Toplantılarında Bakanlık Temsilcisi Bulundurma Zorunluluğu

    Kuruluş ve esas sözleşme değişikliği işlemleri Bakanlık iznine tabi olan anonim şirketlerin bütün genel kurul toplantılarında; bunların dışında kalan anonim şirketlerin ise;

    – Gündeminde “sermayenin arttırılması veya azaltılması, kayıtlı sermaye sistemine geçilmesi ve kayıtlı sermaye sisteminden çıkılması, kayıtlı sermaye tavanının arttırılması veya faaliyet konusunun değiştirilmesine ilişkin esas sözleşme değişikliği ile birleşme, bölünme veya tür değişikliği” konuları bulunan genel kurul toplantılarında,

    –   Genel kurula elektronik ortamda katılım sistemini uygulayan şirketlerin genel kurul toplantılarında,

    –   Yurt dışında yapılacak bütün genel kurul ve imtiyazlı pay sahipleri özel kurul toplantılarında,

    ve bunların ertelenmesi halinde yapılacak ikinci toplantılarda Bakanlık Temsilcisinin bulunması zorunludur.

    Limited şirketler içinse, bu yönde bir zorunluluk bulunmamaktadır. Yani, limited şirketler genel kurul toplantılarında Bakanlık Temsilcisi bulundurmakla yükümlü değildirler.

    3.6. Yönetim Kurulu Üyelerinin Seçiminin 3 Yılda Bir Yenilenmesi

    Anonim ile limited şirkette yasal olarak bulunması gereken organlardan birisi yönetim organıdır. Bu organ, anonim şirkette yönetim kurulu, limited şirkette tek ise müdür, birden fazla müdür varsa müdürler kuruludur.

    Anonim şirket yönetim kurulu üyeleri en çok üç yıl süreyle görev yapmak üzere seçilebilirler. Şirket esas sözleşmesinde tekrar seçilmelerini engelleyen bir hüküm yok ise, görev sürelerinin bitiminde yeniden seçilmeleri mümkündür.

    TTK’da limited şirket müdürlerinin görev sürelerine ilişkin ise herhangi bir düzenlemeye yer verilmemiştir. Dolayısıyla, limited şirket müdürleri, şirket sözleşmesine konulacak hüküm ya da genel kurul kararıyla 5-10 yıl ya da daha uzun bir süreyle görev yapmak üzere seçilebilirler.

    Bu durumda, anonim şirkette yönetim kurulu üyelerinin seçiminin her üç yılda bir yenilenmesi gerekir iken, limited şirkette bu süre daha da uzamaktadır. 

    3.7. Ortaklara Çıkma ve Çıkarma Hakkı Tanınmaması

    Limited şirkette, şirket sözleşmesine hüküm koymak suretiyle, ortaklara şirketten çıkma hakkı tanınabilir. Bu hak herhangi bir şarta bağlanmayacağı gibi belirli şartların varlığına bağlanabilir. Ayrıca, şirket sözleşmesinde, bir ortağın genel kurul kararı ile şirketten çıkarılabileceği sebepler de öngörülebilir. TTK’da, anonim şirketin esas sözleşmesine ortaklıktan çıkma ve çıkarmaya dair hüküm konulabileceğine dair bir düzenlemeye ise yer verilmemiştir.  

    3.8. Sözleşmeli Avukat Bulundurmak Zorunda Olması

    1136 sayılı Avukatlık Kanunu’na göre, esas sermaye miktarı 1.250.000 TL ve üzerinde olan anonim şirketler sözleşmeli bir avukat bulundurmak zorundadırlar. Sözleşmeli avukat bulundurma yükümlülüğünü yerine getirmeyen anonim şirketlere ise, Cumhuriyet Savcısı tarafından, sözleşmeli avukat tayin etmedikleri her ay için, asgarî ücretin iki aylık brüt tutarı kadar idarî para cezası verilecektir. Oysa, limited şirketler, esas sermaye tutarları ne olursa olsun, sözleşmeli avukat bulundurmakla yükümlü değillerdir. Hal böyle olunca, ne sözleşmeli avukata ücret ödemek ne de aykırılık hali için idari para cezası ödemek zorunda kalmazlar.

    3.9. Her Halükarda Denetime Tabi Olması

    Bağımsız denetim kapsamına giren anonim şirketler, TTK’nın 397’nci maddesinin dördüncü fıkrası; bağımsız denetim kapsamı dışında kalanları ise beşinci fıkrası uyarınca denetime tabi kılınmıştır. Böylece, anonim şirketlerin tamamı denetim kapsamına alınmıştır.

    Limited şirketler ise Bağımsız Denetime Tabi Olacak Şirketlerin Belirlenmesine Dair Karar kapsamına giriyorlarsa bağımsız denetim yaptırmakla yükümlü olmakta; anılan Karar kapsamına girmiyorlarsa denetime tabi tutulmamaktadır. Anılan Karar kapsamına girebilecek limited şirket sayısının oldukça sınırlı olduğu dikkate alındığında, limited şirketlerin genelde denetime tabi olmadığını söylemek mümkündür.

    Anonim şirketin avantajları ve dezavantajları ile ilgili daha detaylı bilgi ve uzman desteği talepleriniz için bizimle iletişime geçebilirsiniz. Şirketler hukukunda 25 yılı aşan uzmanlık, bilgi birikimi ve tecrübemiz ile hizmetinizdeyiz.

    error: Content is protected !!
    Sohbet Başlat
    1
    Yardıma mı ihtiyacınız var?
    Merhaba
    Yardımcı olabilir miyim?