
Nama Yazılı Pay Senedi Yerine İlmühaber Çıkarmak Hatalıdır.
Nama yazılı ilmühaber çıkarma dönemi 2012 yılında bitmiştir. Ama, hala bu yanlış uygulamayı devam ettiren şirketler ve kişiler bulunmaktadır. Bu uygulamanın neden hatalı olmasının gerekçe ve sebeplerini yazımızda bulabilirsiniz.
232 Seri No.lu Gelir Vergisi Tebliği Ne Diyor?
232 seri no’lu Gelir Vergisi Genel Tebliği’nde ilmühaberlerin elden çıkarılmasından doğan kazançların vergilendirilmesinde hisse senetlerinin elden çıkarılmasından doğan kazançların vergilendirilmesine ilişkin hükümlerinin uygulanması gerektiği belirtilmiştir. Danıştay ise ilmühaberin hisse senedi kapsamında bulunduğu yönünde yerleşik görüş oluşturmuştur.
Anılan genel tebliğ ve yargı kararlarında mülga 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun düzenlemeleri etkili olmuştur. Çünkü, hisse senetleri ve ilmühaberler Ticaret Kanunu’nda düzenlenmiştir. Fakat, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu, pay senedi ve ilmühaber çıkarılması konularında mülga 6762 sayılı Kanundan farklı esaslar benimsemiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanununa Göre İlmühaber Çıkarma
İlmühaber kavramı, anonim şirket tarafından hisse senedi bastırılıncaya kadar geçerli olan ve hisse senetlerinin yerini tutmak üzere çıkarılan menkul kıymeti ifade eder. İlmühaber çıkarma ile ilgili olarak TTK’da “Pay senedi bastırılıncaya kadar ilmühaber çıkarılabilir. İlmühaberlere kıyas yoluyla nama yazılı pay senetlerine ilişkin hükümler uygulanır.” hükmü ile pay senedi bastırılıncaya kadar ilmühaber basımına izin verilmiştir.
Buna karşılık, TTK’da ilmühaber çıkarılması eski kanunun aksine ayrı bir madde altında ele alınmadığı gibi “nama yazılı pay senetlerinin yerini tutmak üzere” veya “hamiline yazılı pay senetleri yerine tanzim olunan” şeklinde bir ayrıma da gidilmemiştir. Yalnız, nama yazılı pay senetlerine ilişkin hükümlerin kıyas yoluyla ilmühaberlere uygulanması öngörülmüştür. Öte yandan, anılan hüküm, hamiline yazılı pay senetlerine ilişkin ikinci fıkrasında yer almış, nama yazılı pay senedi çıkarılmasına ilişkin üçüncü fıkrada ilmühaberden bahsedilmemiştir.
Neden Nama Paylar İçin İlmühaber Bastırılamaz?
Bunun nedenini şu şekilde izah edebiliriz: TTK’nın 344’üncü maddesi gereği anonim şirketin nakden taahhüt edilen payların itibarî değerlerinin en az yüzde yirmibeşi tescilden önce, gerisi de şirketin tescilini izleyen yirmidört ay içinde ödenmesi gerekir. Uygulamada bu azamî süre genelde sonuna kadar kullanılmaktadır. Hal böyle olunca, hamiline yazılı payların bedellerinin tamamının ödenmesi, kuruluşun ve sermaye artırımının tescilinden ancak 24 ay sonra gerçekleşmektedir. 486’ncı madde bu süreye üç ay daha ilave ettiğinden, hamiline yazılı payların senede bağlanması, kuruluşun ve sermaye artırımının tescilinden itibaren ancak 27 ay sonra mümkün olabilmektedir.
Oysa, nama yazılı payların senede bağlanmasında, pay bedelinin tamamının ödenmesi koşulu aranmadığından, nama yazılı pay senetlerinin şirketin kuruluşunun yahut sermaye artırımın tescilinin hemen akabinde çıkarılması mümkündür. İşte, hamiline yazılı payların sahiplerini senetsiz bırakıp mağdur etmek istemeyen Yasa Koyucu, bu 27 ay boyunca hamiline yazılı pay senedi sahiplerinin şirket ortağı olduklarını ispat etmeleri amacıyla ilmühaber çıkarılıp bunlara verilmesine izin vermiştir.
Bu çerçevede, ilmühaber çıkarılması hususuna özellikle TTK’nın 486’ncı maddesinin hamiline yazılı pay senetlerinin çıkarılmasına ilişkin ikinci fıkrasında yer verilmesi, aynı maddenin nama yazılı pay senedi çıkarılmasına ilişkin üçüncü fıkrasında ilmühaberden bahsedilmemesi nedeniyle, ilmühaberin sadece hamiline yazılı paylar için ve azami 27 aylık bir süre için çıkarılabileceği, nama yazılı paylar için ise ilmühaber çıkarılamayacağı görüşüne ulaşmaktayız. Bu durumda, 1 Temmuz 2012 tarihinden sonra nama yazılı paylar için çıkarılan ilmühaberlerin sahiplerinin Gelir Vergisi Kanunu ile Katma Değer Vergisi Kanunu’nda pay (hisse) senetleri için getirilen istisnalardan faydalanamayacağı kanısındayız. Ancak, ETK’da açıkça düzenlenmiş olduklarından, 1 Temmuz 2012 tarihinden önce çıkarılan nama yazılı ilmühaberlerin geçerli olduğunu kabul etmek gerekir.
Önerilerimiz
Öğretide bu hususun üzerinde yeterince durulmamış olmakla birlikte, bazı yazarlar da nama yazılı paylar için ilmühaber çıkarılamayacağı görüşündedirler. Bu konuda anonim şirket ortaklarına ve yöneticilerine tavsiyemiz, nama yazılı pay senedi çıkarma imkanı varken ilmühaber bastırmaktan vazgeçmeleridir. Mali müşavirlerin de anonim şirket ortaklarını ve yöneticilerini ilmühaber çıkarmaya teşvik etmemeleri, eski sistemde geçerli olan bu uygulamanın artık geçerliliğini yitirdiğini öngörerek doğruya yani nama yazılı pay senedi çıkarmaya yönlendirmeleridir. Vergi İdaresi’nin de, TTK’da yapılan değişiklikleri esas alarak, 6762 sayılı eski kanuna göre düzenlediği 232 seri no’lu Gelir Vergisi Genel Tebliğin ilgili hükmünü güncellemesinin ve uygulamada yaşanan tereddütleri gidermesinin faydalı olacağını düşünmekteyiz.
Nama yazılı ilmühaber çıkarma ile ilgili daha detaylı bilgi ve uzman desteği talepleriniz için bizimle iletişime geçebilirsiniz. Şirket payları ve pay senetleri alanında 25 yılı aşan uzmanlık, bilgi birikimi ve tecrübemiz ile hizmetinizdeyiz.