İlmühaberlerin Vergilendirilmesi
Vergi mevzuatı yönünden ilmühaberler bu yazımızda. İlmühaber çıkarılması 6102 sayılı TTK’nın 486. maddesinin ikinci fıkrasında zikredilmiş, “Pay senedi bastırılıncaya kadar ilmühaber çıkarılabilir. İlmühaberlere kıyas yoluyla nama yazılı pay senetlerine ilişkin hükümler uygulanır.” hükmü ile pay senedi bastırılıncaya kadar ilmühaber çıkarılmasına imkan tanınmıştır.
232 seri no’lu Gelir Vergisi Genel Tebliği’ne Göre İlmühaberlerin Vergilendirilmesi
232 seri no’lu Gelir Vergisi Genel Tebliği’nde “… geçici ilmühaberler anonim şirketler tarafından hisse senetlerinin yerini tutmak amacıyla çıkartılan menkul kıymetlerdir. Sahiplerine genel kurul toplantılarına katılmak, oy kullanmak, kar payı almak gibi pay sahipliği haklarını kazandıran ilmühaberler, ilgili anonim şirketçe hisse senetleri düzenlenip ortaklara teslim edildiği anda geçerliliğini kaybetmektedir. Dolayısıyla ilmühaberlerin elden çıkarılmasından doğan kazançların vergilendirilmesinde, Gelir Vergisi Kanununun hisse senetlerinin elden çıkarılmasından doğan kazançların vergilendirilmesine ilişkin hükümlerinin uygulanması gerekmektedir.” denilmiştir.
Anılan hükümle, ilmühaberlerin elden çıkarılmasından doğan kazançların vergilendirilmesinde, pay (hisse) senetlerinin elden çıkarılmasından doğan kazançların vergilendirilmesine ilişkin hükümlerin uygulanacağı kabul edilmiştir.
Danıştay’a Göre İlmühaberlerin Vergilendirilmesi
Danıştay 7. Dairesi’nin 14/12/1999 tarihli, E.1999/70, K.1999/4120 sayılı benzer bir kararında da; “6762 sayılı Türk Ticaret Kanununun 409’uncu maddesinde, hisse senetlerinin, hamiline veya nama yazılı olacağı; 411’inci maddesinde, nama yazılı hisse senetleri yerini tutmak üzere çıkarılan ilmühaberlerin nama yazılı olması gerektiği, bunların devrinin nama yazılı hisse senetlerinin devrine ait hükümlere tabi olduğu; 416’ncı maddesinde ise, nama yazılı hisse senetlerinin esas mukavelede aksine hüküm olmadıkça devrolunabileceği, devrin, ciro edilmiş senedin devralana teslimi ile olacağı hükümlerine yer verilmiştir. …, ilmühaberler, gerek nama, gerekse hamiline yazılı hisse senedi yerine kaim olmak üzere çıkarılmış olsunlar, hisse senetleri gibi birer kıymetli evraktırlar. Anonim şirketler açısından esas olan hisselerdir. Hisselerin senede bağlanmaları şart olmadığı gibi, haklar, borçlar ve yükümlülükler açısından da bir değişiklik yaratmazlar. Hisse senetleri ve bunların yerini tutmak üzere çıkarılan ilmühaberler, hisseleri belgeleyen ve bunların devrini kolaylaştıran birer belgedir. Nama yazılı hisse senetleri yerini tutmak üzere çıkarılan ilmühaberler ciro edilmek ve karşı tarafa teslim edilmekle devir işlemi tamamlanmakta, pay defterine kaydedilme dışında, devrin sözleşmeye bağlanması ve benzeri gibi başkaca herhangi bir işleme gerek bulunmamaktadır.” denilmiştir.
Söz konusu Danıştay kararı ile, ilmühaberlerin hisse senetlerinin yerini tuttukları ve onlarla eş konumda oldukları kabul edilmiştir.
Eski ve Yeni Türk Ticaret Kanunu Açısından İlmühaberler
Mülga 6762 sayılı TTK Hükümleri Açısından İlmühaberler
Mülga 6762 sayılı TTK’nın “İlmühaberler” kenar başlıklı 411’inci maddesinde;
“Nama yazılı hisse senetleri yerini tutmak üzere çıkarılan ilmühaberlerin nama yazılı olması lazımdır. Bunların devri nama yazılı hisse senetlerinin devrine ait hükümlere tabidir. Hamiline yazılı hisse senetleri yerine tanzim olunan nama yazılı ilmühaberler ancak alacağın devri hakkındaki hükümlere göre devrolunabilir. Şu kadar ki; devir şirkete karşı ancak ihbar tarihinden itibaren hüküm ifade eder.” hükmüne yer verilmiştir.
Maddede, hem nama hem de hamiline yazılı hisse senetleri için ilmühaber çıkarılması ayrı ayrı hükme bağlanmış, “hisse senetleri yerini tutmak üzere” ve “hisse senetleri yerine tanzim olunan” ibarelerine yer verilerek, ilmühaberlerin hisse senetlerinin yerini tuttuğu açıkça vurgulanmıştır.
Böylece, mülga 6762 sayılı Kanun, anonim şirketlerde hamiline yazılı hisse senetleri yerine nama veya hamiline yazılı ilmühaber çıkarılmasına izin vermiştir.
6102 sayılı TTK Hükümleri Açısından İlmühaberler
1 Temmuz 2012 tarihinden itibaren yürürlükte olan 6102 sayılı TTK’da, pay senedi bastırma yükümlülüğü, payın türüne, yani, nama veya hamiline yazılı olmasına bağlı olarak farklı esaslara bağlanmıştır.
İlmühaber çıkarılması 6102 sayılı TTK’nın 486. maddesinin ikinci fıkrasında zikredilmiş, “Pay senedi bastırılıncaya kadar ilmühaber çıkarılabilir. İlmühaberlere kıyas yoluyla nama yazılı pay senetlerine ilişkin hükümler uygulanır.” hükmü ile pay senedi bastırılıncaya kadar ilmühaber çıkarılmasına imkan tanınmıştır.
İlmühaber Sadece Hamiline Yazılı Paylar İçin Bastırılabilir!
6102 sayılı TTK’da ilmühaber çıkarılması hususu, mülga 6762 sayılı TTK’nın aksine ayrı bir madde altında ele alınmadığı gibi, “nama yazılı pay senetlerinin yerini tutmak üzere” veya “hamiline yazılı pay senetleri yerine tanzim olunan” şeklinde bir ayrıma da gidilmemiş, sadece nama yazılı pay senetlerine ilişkin hükümlerin kıyas yoluyla ilmühaberlere uygulanması öngörülmüştür.
Ayrıca, bu hüküm, hamiline yazılı pay senedi çıkarılmasına ilişkin 486’ncı maddenin ikinci fıkrasında yer almış, nama yazılı pay senedi çıkarılmasına ilişkin üçüncü fıkrada ilmühaberden bahsedilmemiştir.
Kısaca, 6102 sayılı TTK açısından;
- İlmühaber, sadece hamiline yazılı paylar için ve de en fazla 27 aylık süre için bastırılabilir.
- Nama yazılı paylar içinse, pay senedi bastırıncaya kadar ilmühaber bastırılması artık mümkün değildir.
Vergi mevzuatı yönünden ilmühaberler hakkında daha detaylı bilgi almak ve hizmetlerimizden yararlanmak için bizimle iletişime geçebilirsiniz. 25 yılı aşan uzmanlık, bilgi birikimi ve tecrübemiz ile yanınızdayız. Ayrıca, dilerseniz Kurucumuz Dr. Soner Altaş‘ın Ticaret Hukuku alanındaki eserlerine göz atabilir veya Türkiye’nin ilk ve tek Şirketler Hukuku ile Organize Sanayi Bölgeleri Hukuku Bilgi Sistemi olan Tacirsoft Hukuk Bilgi Sistemi’ni yakından inceleyebilirsiniz.